23 Mayıs 2010 Pazar

Ağzı kokan cüce dev adamlar :(


Her gün gazete manşetlerinde, televizyonların haber bültenlerinde, kendini dev sanan cücelerin katıldığı açık oturumlarda; küfürden daha etkili, insani ölçülere sığmayan, suçlayıcı, aşağılayıcı, çarpıtıcı, iğrenç konuşmalarını duymaktan neredeyse insan olmadığımız sonucuna varacağım.

Tarif etmeye çalıştığım bu ağzı kokan cüce dev adamların, bizleri aptal yerine koydukları kesin.

Kimisi; değiştirdim dedikleri terden, kirden, bardan kokan çürümüş gömlekleriyle çıkıyor karşımıza.

Kimisi; başkasından emanet aldığı iğrenç kokular yayan takma dişleri ile sırıtarak, kendisinin bile inanmadığı belli olan cümleleri sıralıyor bilgiç edasıyla.

Kimisi; aylarca yıkanmamış, kokmuş ayaklarına giydiği kirli çorapları ile.

Kimisi; kirli paralarla dolu kabarık cüzdanları ile,

Kimisi; nefesine pis kokular pompalayan şişkin göbeğini ovuşturuyor önemli insan edasıyla.

Kimisinin; çıplak gözüyle yoksula bakışı başka, kara gözlüklerinin arkasındaki görünmediğini sandığı gözüyle bakışı başka.

Kimisi; sahte gülen yüzü ile gülüşü başka, beyninin arkasındaki kör noktadan yansıyan gülüşü başka.

Kimin umurunda yoksulun can pazarı.

Var olma mücadelesinde, ömür kokuyor Zonguldak semaları.

Kömür tozlarından imal kara bulutlar, ağzı kokan adamlar gibi hayasızca, alçakta kümelenmiş yaptığından utanırcasına.

“Teni kokan giysilerini koklayarak avunuruz” diyor, kardeşini, kocasını kaybeden kucağındaki çocuğuyla kaderine ağlayan genç bir anne.

“Siz bu yörenin insanlarınız, bunlara alışıksınız” diyor, ülkenin başbakanı.

“Biz sizden daha çok acı çektik” diyor, karşısında duran kömür karasından yüzünün ortasındaki kan oturmuş onlarca gözlerden, gözlerini kaçıran devletin bakanı.

“Patlama anında ölmüşler” diye peşin hükümler veriyor, kendisini aklamaya çalışan bir başka bakan.

Yıllara göre kıyaslama yaparak, “ölümleri azalttık” diyor, pişkinlikle.

Halbuki, onlar; kendileri gibi “kader” deyip yoksulluğu kabullenen bir başkası için, seçim öncesi dağıtılacak kara elması tırnakları ile çıkarıyorlardı yerin 540 metre derinliğinden.

Bir başka yoksulun seçimden seçime beklediği nafakasını.

Ölüm kol geziyor Zonguldak kömür ocakları üzerinde.

Azrail pusuda bekliyor yeni ağıtlar yakılacak, yeni canları almak için.

Utanmadan, sıkılmadan susuyorlar her konuda ahkam kesen ağzı kokan cüce dev adamlar. Susuyorlar, benzer konuda “istifa, istifa” diye yeri göğü inletecekleri, kendilerinden olmayanların günü gelene kadar yemin etmişçesine.

Ağzı kokan cüce dev adamlar hükümran oldukça, canı pahasına da olsa, yoksulluğu kader olmaktan kurtaramayacak asıl ve gerçek dev adamlar.
.

Alıntıdır: Alanya gazetesi Cemal Şencan
.
.

1 yorum:

AYŞİN BOZ dedi ki...

KEŞKE İNSANLAR O ACILI GÜNLERİNDEN RANT ÇIKARMAK İÇİN GELEN SİYASİLERE AĞIZLARININ PAYINI VERSE...SİZ NASIL BİZDEN DAHA ÇOK ACI ÇEKERSİNİZ, SİZ HİÇ YERİN 580 METRE ALTINDA ÇALIŞTINIZ MI? SİZ HİÇ ÖLDÜNÜZ MÜ? GİDİN BURADAN BİZİ ACIMIZLA BAŞBAŞA BIRAKIN DESELER...
HEM HİÇ BİR ŞEY YAPMAYIP HEM DE ACILARININ ÜZERİNE TUZ BİBER OLMAYA GELİYORLAR, UTANMIYORLAR İNSANLARIN ÖLÜSÜNDEN BESLENMEYE...
İNSANLARIN ÖLÜLERİNİN ÜZERİNE OTURARAK SÜLÜK GİBİ EMİYORLAR ONLARA AİT GEÇMİŞİ, GELECEĞİ...
SELAM OLSUN BU YAZIYI YAZANA, SELAM OLSUN BU ACIYI VE BU YAZIYI BURADA YAYINLAYIP ŞÖYLE İNSANLARIN KENDİNE GELMESİNİ, DARALAN VE PIHTILAŞAN BEYİNLERİNİN AYDINLANMASINI SAĞLAYAN DUYARLI İNSANLARA...
SAYGI VE SEVGİLERİMLE...