8 Ekim 2009 Perşembe

SEN...

Sen yalnızlığına inat bütün bir geceyi, sevgilinin düşüyle geçirebilirmisin?
Gelmeyeceğini bile bile sanki her an kapıdan girecekmiş gibi gözünü kırpmadan sabah'a kadar bekleyebilirmisin?

Bu güne kadar ne yaşadıysan yaşadın, bunların hepsinden sıyrılıp, özünü asla kaybetmeden yeni bir kimlikle başka dünyalar kurup yeni hayatını mutlu kılmak için uğraşabilirmisin?

Yağmurun altında aklında sevgilin, dudağın da onu anlatan bir şarkıyla mırıldanarak saatlerce yürüyebilirmisin?

Oysa herkez kaçmaktadır yağmurdan.
Seni ıslatanın aslında yağmur değil AŞK olduğunu anlayabilirmisin?

Yüreğini cesurca açıp bazen ağlamayı, bazen de ümitsizce beklemeyi, bazen öfkelenmeyi ve herkesin huzurlu olarak nitelediği sakin, beklentisiz ve sürprizlere kapalı hayatı'nı terk etmeyi göze alabilirmisin?

Özleminin küçücük bir kordan, kentleri yakacak bir yangına dönüşmesine izin verebilirmisin?

Elde ettiğin her şey senin olsun.
Sen yarın için bir hayal kurabilirmisin?

Arzuladığın sevgiliye kavuşmanın hayalini kurmaya cesaret edebilirmisin?

Bunu yaparken başkalarının sana APTAL deme riskini göze alabilirmisin?

Hiç bir şey düşünmeden, sadece o anı yaşamak yüreğini, beynini, bedenini,çoşkunun ve hazzın kucağına teslim edebilirmisin?

Nerde olduğunu, kim olduğunu, kimlerle olduğunu unutup, sıyrılıp kaygılarından dans edebilirmisin saatlerce?

Hem kendini, hem sevgilini hatalarıyla, değiştirmeden kabul edebilirmisin?

Her güne yeni bir isim verip başka başka anlamlar katabilirmisin?

Hiç kimsenin görmediği güzellikleri fark edebilirmisin?

Ruhuna ihanet etmeden sadece yüreğinin sesini dinleyerek ve yüreğin sana o dedikçe o'nun izinden gidebilirmisin?

SEN GERÇEKTEN BANA AŞIK OLABİLİRMİSİN?
SAHİ; SEN BENİ;
BENİM SENİ SEVDİĞİM KADAR SEVEBİLİRMİSİN?...........
.
Alıntı
.
.

1 yorum:

nurşen dedi ki...

Çok güzel bir yazı,harikasın.Yüreğine yzan parmaklarına sağlık.
Sevgiler